Dün annemin ve babamın beni kaldırma girişimleri en sonunda neticelendi ve arabaya doluşup çılgınlar gibi tuzla denen istanbulun en doğudaki ilçesine gittik. Babaneme oradan ananeme geçtik ve ben ananemde bildiğin çürüdüm. Gece orada kaldık çünkü. AFAKANLAR BASTI artık. Sıkıntı stres. Teyzemin amerikadan yanında getirdiği acayip klavyeli laptop ve çekmeyen vınn ile maillerime 5 saate bakabildim falan. Ancak teyzem yemek konusunda çılgınlca davranıp beni benden almadı değil.
Süngerbob'u izlemek için "az sessiz olun yağağa" atarım da görmezden gelindi bu da bilinsin.
Sonra işte bu gün dedim ki "oğoğoğo dostum sıkıntıdan ölebilirim o zaman napıyoruz gebzecenter'ın tuzla servisine binip bedeveye gebzeye gidiyoruz oradan eve geçiyoruz."
Servisin durağına gittim o sıcakta servis önümde durdu "he bu gün servis yok he" dedi gitti adam. BENDE YEDİM. Servis yoksa senin burada işin ne ? Adam son servis ya beni almayıp gebzeye dönmeden gidecek çakal. Ben de otobüs+tren+otobüs+otobüs yapmaktansa ananeme geri döndüm akşam babam da geldi aldı bizi.
Tabii eve dönünce hemen şikayet maili döşendim. Cevap vermezler bence.
Zamanında national geographic'e mail atmıştım da cevap vermemişlerdi peheeey.
national'a ne yazdın serkan?
YanıtlaSilDamak tadını sevenlerin dünya rehberi'nde verdikleri bi bilgi ile 6 ay önceki dergilerinde verdikleri bi bilgi birbiriyle çakışıyordu onu bildirdim.
YanıtlaSilEvet derginin her köşesini hafızaya aldığım için 6 ay sonra bile hatırlamıştım.
şaşkınlık veriyorsun çocuk bana..
YanıtlaSilNedenmişişmişm.
YanıtlaSilahahaha eelenceli :)
YanıtlaSilYazması okuması öyle ama yaşaması pek öyle değil :( Yok be çok da kötü değildi yani.
YanıtlaSil