27 Mayıs 2011 Cuma

hihihi

Hepiniz gözlerinizi dikmiş benim ne yazacağımı bekliyorsunuz biliyorum. BİLİYORUM evet.

Burgazadaya açıldık bu gün. İngiliz iki kadın vardı siparişlerini tercüme ettim sonra efendim etrafta plaj var mı öğrendim onlara anlattım o kadar hayrım dokundu sonra hurma ikram ettim (burgazada'da hurmanın ne işi var diye sorarsan, sorma) "no" dediler lan. İnsan bi thank you falan der alır da yemez gizlice atar kenara falan. ÖKÜZ müsünüz be teyzeler. (teyze derim sizi rencide ederim böyle)

Sait Faik'in evi de 2012ye kadar kapalı. Restorasyon için. Gören de saray restore ediyorlar sanır. Hoş bahçe kapısını burgazadalı bir dedenin tavsiyesi üzerine şöyle bi kaktırınca açıldı. Heykeli falan vardı. (umarım bu paragraf ileride mahkemede aleyhime delil olarak kullanılmaz. Ben de dedeyi çağırırım azmettirici olarak)

Köpek gibi erik yedim bi poşet.

Dönüşte de vapurda bi Hollandalı ile möhebbet ettik. Ben ona da hurma uzatacaktım ama İngiliz teyzeler yüzünden çekindim. Meğer adam insan gibiymiş agin çokopirens püskevitten uzattı hemen aldı adam. Bileydim verirdim. Sonra adamla haydarpaşanın yanmasından, Hollandadaki Türk arkadaşlarından falan bahis ettik.

O değil de dönüşte tuzlaya kadar ayakta gitmek bana öldürücü darbeyi indiren oldu.

Bir ruzname'nin sonuna gelirken hepinize sevgi ve saygılarımla. (cümle düştü lan resmen. Az evvel internetten düştüm onunla alakalı olmalı)


2 yorum:

  1. ömer seyfettin ruzname.
    Bir lys öğrencisinden sevgilerle, seni okumayı seviyorum stop.

    YanıtlaSil
  2. Bkz. geçen yıl edebiyat lys çalışmak ve hala bazı şeyleri hatırlamak.

    YanıtlaSil